Page 56 - Yıldız'da Yaşam Sayı-9
P. 56

    Well konusunun sadece tasarım gruplarının projelerinde temel alınmasının yanında, projelerin işverenleri tarafından da sürdürülmesi, takip edilmesi ve desteklenmesi gereken bir yaklaşım olduğuna inanıyoruz.   54 de bir parantez açmak istiyoruz. Açık ofis kavramı 1900’lü yılla- rın başından bugüne dünyada çok uzun süredir yaygın olarak kullanılan bir çalışma sistemi. Belirli dönemlerde farklı şekil ve kullanımlarla karşımıza çıkan açık çalışma alanları, günümüzde birer yaşam alanı olarak ele alınıyor. Zamanının yüzde 90’ını iç mekanlarda, 11 saate yakın bir süreyi de teknolojiyle içiçe geçiren bizler için, çalıştığımız mekanların sundukları önem kazanıyor. Yapılan araştırmalara göre çalışanlar artık kendi sağlıklarını daha fazla ön planda tutuyor, şirketler ise çalışan- ların esenliklerini desteklemek için sağlık programlarına daha fazla yatırım yapıyor. Kurumsal esenlik olarak da son dönemde karşımıza çıkan bu kavram penceresinden bakıldığında artık yeni nesil için tek kriterin maaş, sigorta ya da sosyal imkanlar olmadığı görülüyor. Şirketlerin sağladığı başta fiziksel koşullar olmak üzere diğer imkanların da ciddi kriterler haline geldiği araştırmalar ve anketlerle ortaya koyuluyor. Somut bir örnek vermek gerekirse, uluslararası bir kuruluşun 2019 yılında çalışma alanları ve çalışanlar üzerine yaptığı bir araştırmanın sonuçları şöyle: Çalışanların yüzde 53’ü gün ışığına eriştiklerinde, yüzde 28’i dış mekan ve doğayla irtibatlı bir ça- lışma alanına, yüzde 25’i ise çalışma alanlarında parlak renklere sahip olduklarında, yüzde 34’ü sağlık programlarına ulaşım imkanlarıyla, yüzde 67’si esnek çalışma takvimiyle, yüzde 42’si sessiz bir çalışma ortamı içinde, yüzde 43’ü sağlıklı yeme-içme olanakları bulunduğunda ve yüzde 30’u nerede, nasıl ve ne şekilde çalışacakları konusunda özgür olduğunda fiziksel ve zihinsel anlamda daha iyi hissettiğini vurguluyor. Bu verilerin doğal bir sonucu olarak çalışanların firma içi mutluluklarının, aidiyet hislerinin, verimliliklerinin arttığı, uzun mesailerin azaldı- ğını gözlemleniyor. Araştırma ve çalışmalar, well yaklaşımının da ana kriterleri olan doğal hava, insan merkezli aydınlatma, akustik konfor, temiz su, sağlıklı besin, hareket imkanı, ısısal konfor, do- ğal malzemeler, zihin ve toplum gibi başlıklar altındaki adımlarla tüm mekan kullanıcılarının daha sağlıklı, mutlu ve verimli bir yaşam sürdürmelerinin sağlanabildiğini gösteriyor. Daha fazlası için... Mimaristudio olarak Türkiye’de henüz çok yeni olan bu kavram üzerinde iki yılı aşkın süredir çalışıyoruz. Bu bağlamda hem kendi projelerimizde planlama aşamasından itibaren bu yaklaşıma ve kriterlerine yer veriyor hem de davet edildiğimiz panel, söyleşi ve konuşmalar için bu yaklaşımla ilgili temel bazı bilgilendirmeler yapıyoruz. Zira well konusunun sadece tasarım gruplarının projelerinde temel almasının yanında, pro- jelerin işverenleri tarafından da sürdürülmesi, takip edilmesi ve desteklenmesi gereken bir yaklaşım olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki yıllarda sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konularıyla paralel olarak farklı tip ve ölçekte projelerde well yaklaşımının daha fazla yer bulacağına inanıyoruz.   


































































































   54   55   56   57   58