Page 29 - Yıldız'da Yaşam-Strateji Özel Sayısı
P. 29

Şeniz Yarcan kimdir?
Üniversite öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladı, çalışma hayatına Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası (TSKB) Hazine Müdürlüğü’nde Yatırım Danışmanı olarak başladı. TSKB’de üstlendiği çeşitli görevlerden sonra 2004 yılında Genel Müdür Yardımcılığı görevine terfi etti. İlerleyen yıllarda Hazine, Menkul Kıymetler, Finansal Kurumlar, Araştırma, Kurumsal Finansman ve Portföy Yönetimi müdürlüklerinin bağlı olduğu Hazine, Yatırım Bankacılığı ve Dış İlişkiler Kıdemli Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi, 2011’de Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı oldu. 2012’de Türkiye’nin ilk aracı kurumu olan Yatırım Finansman’a Genel Müdür olarak atandı. Ocak 2017 itibarıyla TSKB’den emekli olarak ayrıldı. 2017’de YRCG Danışmanlık’ı kuran Şeniz Yarcan, halen kurucu ve yönetici ortak olarak görevine devam ediyor. Ayrıca kariyerini bağımsız yönetim kurulu üyelikleriyle ve finansal danışmanlık görevleriyle sürdürüyor.
Pandemiyle birlikte yatırım trendlerinde nasıl bir değişim oldu? 2020 ve 2021’i birlikte değerlendirmek gerekiyor çünkü 2021’de yaşanmakta olanlar, 2020’deki politika değişikliklerinin bir sonucu. 2020, pandemi yılı biliyorsunuz. Pandemi bir şok etkisi yaratıyor; hayat duruyor, faaliyetler duruyor, pek çok sektörde uzaktan çalışmaya geçiliyor. Ekonomik faaliyetler, küresel ticaret, her şey durma noktasına geldiği için gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici politikalarla sistemi ayakta tutmaya çalıştığını, sisteme müthiş kaynak enjekte ettiklerini görüyoruz. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez böyle büyük bir fon veriliyor, genel toplamda yirmi trilyon doların üzerinde likidite sağlanıyor. Diğer yandan sistemi desteklemek için Merkez Bankaları faiz oranlarını indiriyorlar. Sistemde oluşan
bu fazla likidite, fiziki varlıklara yani konut gibi varlıklara ya da sermaye piyasalarına, finansal araçlara yöneliyor. Altın fiyatları Ağustos 2020’de tarihi zirveyi görüyor.
Bu şok atlatılınca aşı çalışmaları başlıyor, kısıtlamalar yavaş yavaş kalktıktan
sonra ekonomik faaliyetler ve ticaretin tekrar devreye girdiğini görüyoruz. Hal böyle olunca altın fiyatlarındaki yükseliş duruyor, riskten kaçış eğilimi bitiyor
ve biraz daha riskli varlıklara yönelim gerçekleşiyor, hisse senetleri yükselmeye başlıyor. Tüm varlıklar ve emtialar çok
ciddi fiyat artışı sergiliyor. Sonra büyüme sinyalleri geliyor, 2020 sonunda ufak
ufak krizden çıkış başlıyor. Dolayısıyla 2020’yi böyle bol likidite ve çılgınca artan varlık fiyatlarıyla geride bırakıyoruz.
2021’e bu bol likiditeyle, ekonomilerde toparlanma sinyalleri ve toparlanmanın verilerde görüldüğü bir şekilde başladık. 2021 boyunca bu para sistemde kalmaya devam etti. Böyle bir ortamda ekonomik faaliyetler 2020’ye göre toparlandı,
YILDIZ’DA YAŞAM STRATEJİ ÖZEL SAYISI 27
   2022’DE NELER OLACAK?
2022’de dünyada en belirleyici konu ABD Merkez Bankası FED’in likiditeyi ne hızda ve ölçüde geri çekeceği ile hangi sıklıkta ve agresiflikte faiz artıracağı olacak. Altından hisse senetlerine, emtialardan kripto ve konut fiyatlarına tüm varlık fiyatlarını etkileyecek en temel gelişme bu olacak. Piyasalar FED’den asgari üç faiz artırımı bekliyor. Enflasyondan önce işsizlik hedefine odaklanan FED, işsizlik başvurularının 1969’dan bu yana en düşük seviyeye gelmesiyle bu sorunu çözmüş görünüyor. Artık
odak noktası enflasyon olacak. Avrupa Merkez Bankası ise sisteme sağladığı likiditeyi 2022 yılında da geri çekmeyeceği ve faiz artırmayacağı taahhüdünde bulunuyor
ancak yıl içindeki gelişmelere göre politika değişikliğine gidebilirler. Faiz farkları dolar lehine açılacak. Bu sebeple avronun baskı altında kalmaya devam edeceği bekleniyor. Yatırımcılar doların değer kazanacağı, FED’in enflasyonu kontrol altına almak üzere sıkı para politikası uygulayacağı ve bunun da bizim gibi gelişen ülkelerde altın ve tahvil fiyatlarını baskılayacağı öngörülerini baz alarak karar verebilirler.




















































































   27   28   29   30   31